Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapGörevli Alımları BaşlamıştırFaydalı Bağlantılar

 

 Ozan Arif

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Yönetici
Genelkurmay Başkanı
Genelkurmay Başkanı
Yönetici


Mesaj Sayısı : 357
MADALYALAR : TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ÜSTÜN HİZMET MADALYASI
Kayıt tarihi : 26/10/08

Ozan Arif Empty
MesajKonu: Ozan Arif   Ozan Arif Icon_minitimeCuma Ocak 30, 2009 9:58 pm

Ozan Arif
Ozan Arif Giresun`un Alucra ilçesine bagli simdiki ismi ile Yükselen eski adi ile Hapu köyünde 10 Haziran 1949`da dogdu. Babasi yörenin sevilen simalarindan rahmetli Muharrem Çavusun (Muharrem Sirin) oglu Mehmet Bey, annesi Fatma hanim da, yine komsu köy Demirözü`nden ayni sekilde sevilen rahmetli Gençaga Eskünoglu`nun kizidir.
Babasinin memuriyeti dolayisiyla, ilk ve ortaokulu Samsun`da bitirdikten sonra, hayli kalabalik olan ailesine kisa zamanda maddi yardim yapabilmek düsüncesiyle ögretmen okuluna basladi. 1969-1970 döneminde Persembe Ilkögretim Okulundan mezun oldu. Okul süresi boyunca kislari okuyup yazlari rençperlik yapan bir ögrenci idi. Ilk göreve basladigi okul, ailesinin bulundugu Samsun`da Karaoyumca köyündeki ilkokuldur. Bir yillik stajyerlik süresinden sonra, yine Samsun`da Devgeris köyüne tayin oldu.
1972 yilinda yine ayni köyde stajyerlik yapmakta olan ve ona ömrü boyunca en büyük destegi veren Süheylâ hanimla evlendi. Devgeris köyünde bes yili ögretmenlik, dört yili ise okul müdürlügü olmak üzere dokuz yil hizmet vermistir.Inançlarindan ve prensiplerinden asla taviz vermeyen bir kisilige sahip olan Ozan Arif, o devrin yöneticilerinin büyük baskisi ile, maalesef 1979 yilinda ögretmenlik mesleginden ayrilmak zorunda birakilmistir. Ögretmenlik meslegini sok seven Ozan Arif`in çok basarili takdirnamelerle dolu meslek hayatina ragmen, o günün sartlarinda baska bir tercihi de kalmamisti.
Derken, 12 Eylül 1980 olaylariyla birlikte, inanan, milli ve manevi degerlerine sahip çikan, memleketin, milletin bekasini düsünen bir çok vatansever insan gibi yanlis degerlendirilmekten çok büyük bir üzüntü duyan Ozan Arif, ailesini, çocugunu ve hepsinden önemlisi,öz vatani Türkiye`yi geride birakarak, 24 Eylül 1980 tarihinde Almanya`ya gitti.
Onbir yillik aci bir ayriliktan sonra, 5 Kasim 1991`de nihayet memleketine ve vatanina geri dönmesi nasib oldu. Bu süre zarfinda, dünyada nerede bir müslüman Türk insani varsa onu gidip bularak, milli heyecanin filizlenmesine yardimci olmus ve önemli görevler almistir. Daha çocuk yaslarda iken Kerem ile Asli`yi, Leyla`ile Mecnun`u, Karacaoglan`i, Köroglu`nu, Dadaloglunu, Yunus`u ve daha nicelerini okuyarak ask cönklerini ezberleyen Ozan Arif, Karadeniz`de, yasadigi yörede hayli yaygin olan irticalen Türkü söyleme sanati sayesinde çok meshur oldu. Hatta eskiden destan saticilarinin Ozan Arif`e destanlar yazdirip, daha sonra bunlari bastirarak dagitmalari sebebiyle, yörede ismi çok duyulan bir asik olmustur.
Ilk olarak ortaokul ikinci sinifta sesine asik oldugu baglama ile tanisan ve hayli dar olan aile bütçesinden biriktirdigi harçliklarla, 1964`te Istanbul`da bulunan Semsi Yasitman saz evinden 15 liraya aldigi bir baglama ile ses ve saz dünyasinin içine giren Ozan Arif, o gün bugündür hiç susmadan ve hak bildigi yoldan taviz vermeden gönül dostlarina seslenmektedir.
ÖLMEZ BU HAREKET, ÖLMEZ BU DAVA!
Gardasim bu iman oldukça sende,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Evvel Allah, sonra senin sayende,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Allah`a kilinçlik yapmis bir irkin,
Bu dâvâ son sansi Müslüman-Türkün.
Ey felek; tersine dönsede çarkin,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Firansa, Belçika, Hollanda, oy... oy...
Avusturya`yi da üzerine koy,
Ülkü çiçekleri yetismis boy boy,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Duysun yedi iklim, duysun dört köse!
Bu imandir ziyâ veren günese,
Bu imân kuzgunu kondurmaz lese,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.Almanya`yi nakis nakis islemis,
Isviçre`yi git gör hep karislamis,
Bir haber var Libya`da da baslamis,

Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Avusturalya`da, Ingiltere`de,
Türk`ün bulundugu her bir yörede,
Sökülmez kök saldi bütün kürede,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Kim demis ki dünya büyük yetmiyor,
Dünya artik bu dâvâya yetmiyor,
Vallahi üstüne günes batmiyor,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Bes kitada kaç bin ocak tütüyor,
Kim bilir kaç milyon nabiz atiyor,
Çünkü temelinde nabiz yatiyor,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.Ülküdasim; hicret denen göç budur.
Bu dâvâ ki devlet budur, tac budur.
Bizi böyle birlestiren güç budur.
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.Küfür giyabetinde, küfür kastinda,
Susma gardas, ne kazandin sustun da?
Evliyalar duasi var üstünde,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Türkiye de bu dâvâyi görmemis
Köy kaldi mi hangi köye girmemis?
Bir vilâyet varmi sehit vermemis?
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Anadolu adli bahçeye varsan.
Sehit çikar sehit topragi yarsan.
Sehit kani damlar bir yaprak kirsan,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Vataninda mahkûm edilse bile,
Çok kalmadi Muhammedî menzile.
Bunda da hayir var hele dur hele...
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Biz zindana evveldende düserdik,
Tabutluktan çiktik? Mamaga girdik.
Günes görmez zindanlarda yeserdik,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Ülküdasim hiç canini sikma sen!
Elem çekme, gam, kasefet çekme sen!
Kara kara bulutlara bakma sen,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Zaten hep hilâlin kaderi budur.
Arada önünde bulutlar durur.
Bir rüzgâr esti mi hilal kurtulur,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Bin çiçek açiyor biri soldukça,
Daha da gürlesir küfür yoldukça.
Yer yüzünde tek ülkücü kaldikça,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ. Degis-tokus olur bir gün külâhlar!
Önünde egilir bütün silâhlar.
Senin gardas senin nurlu sabahlar,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dava Kâdir Mevlâm Basbug`umu sakla Sen!
Çilesini bu Arif`e yükle Sen!
Arif`in ömrünü Ona ekle Sen!
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://turkce.forum.st
 
Ozan Arif
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Arif bey (Ayıcı) (1882 - .... )

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Bilgi Paylaşım :: Yaşam öyküsü-
Buraya geçin: