Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapGörevli Alımları BaşlamıştırFaydalı Bağlantılar

 

 Sultan Alparslan

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Yönetici
Genelkurmay Başkanı
Genelkurmay Başkanı
Yönetici


Mesaj Sayısı : 357
MADALYALAR : TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ÜSTÜN HİZMET MADALYASI
Kayıt tarihi : 26/10/08

Sultan Alparslan Empty
MesajKonu: Sultan Alparslan   Sultan Alparslan Icon_minitimePerş. Ocak 29, 2009 11:19 pm

Selçuklu Devleti hükümdarı Türk milletinin en büyük kahramanlarından. Selçuklu Devletinin kurulmasında önemli rolü olan Horasan valisi Çağrı Beyin oğludur. 20 Ocak 1029’da doğdu. İyi bir tahsil gördü sayısız zafer kazanarak mertliği ve iyi kumandanlığı ile ün saldı. Babasının ölümünden sonra Horasan valisi oldu. Amcası Tuğrul Bey 4 Eylül 1063’te öldüğü zaman vasiyeti üzerine Selçuklu tahtına Alparslan’ın ağabeyi Süleyman getirildi fakat Türk beyleri buna itirazda bulundular ve Alparslan’ı hükümdar tanıdılar.

Alparslan 27 Nisan 1064’te büyük bir törenle tahta çıktı. Amcasının vezirliğini yapan ve Süleyman’ın tahta çıkmasını isteyen Amidülmülk Kündiri’yi azledipbüyük bir devlet adamı olarak tarihe adı geçen Nizamülmülk’ü vezir tayin etti. Başına buyruk beylerle mücadeleye girişen Alparslan hepsini bir bayrak altına toplamayı başardı. Böylece Selçuklu Devleti kuvvetlendi.

1064 yılının sonuna doğru Alparslan Bizans İmparatorluğu’nun üzerine yürüdü. Gürcistan’ı zaptetti. İsyan eden kardeşi Kavurd’u itaate zorladı. 1065’te Amuderya ırmağını geçti o bölgedeki hükümdarla anlaştı. Alparslan’ın beyleriAnadolu’da akınlar yapıp sayısız zafer kazandılar. Selçuklu Sultanının gittikçe kuvvetlenmesi Bizans İmparatorluğu’nu telaşlandırdı. İmparator Romanos Diyojenes ordusunu toplayıp sefere çıktı. Palu’ya geldiğinde Malatya’da bıraktığı ordusunun Türkler tarafından perişan edildiği haberini aldı. Geri dönmeye mecbur kaldı.
1070 yılında Alparslan Horasan ve Irak ordularının başında Azerbaycan’a girdisınırdaki kaleleri fethetti. Van gölünün kuzeyinden geçerek Malazgirt önüne vardı kale teslim oldu. Diyarbekir'den Elcezire’ye girdi Urfa’yı kuşattı. Mısır’da birbirleriyle mücadele eden Fatımi komutanları Alparslan’ı Mısır’ı almaya teşvik ediyorlardı. 1071 yılında Selçuklu ordusu Halep’te toplandı.

Alparslan ’ın Mısır Seferine çıktığını öğrenen Bizans İmparatoru Diyojenes son bir hamle yapmayı düşündü. Azerbaycan’a kadar giderek Türk kalelerini zapta ve Türkleri Anadolu’dan atmaya karar verdi. Rumeli’de yaşayan Peçenek ve Oğuz Türklerini de ordusuna kattı. 13 Mart 1071’de 200.000 kişilik Bizans ordusu İstanbul’dan yola çıktı. İmparator halkına büyük zaferle dönmeyi vad etmişti. Diyojenes ve ordusu yol boyunca katliam yaparak Erzurum yoluyla Malazgirt’e ulaştı. Haleb’i teslim aldığı sırada Bizans ordusunun gelmekte olduğunu öğrenen Alparslan Mısır Seferinden vazgeçip kuzeye doğru yola çıktı. Bizans ordusunun harekatını günü gününe haber alarak vaziyetini ona göre ayarladı. Musul Rakka Urfa yoluyla Diyarbekir ve Bitlis’e ulaştı. Ordusundan on bin kişilik bir kuvvet ayırıp Ahlat’a gönderdi. Bizans kuvvetleri ile ilk çarpışma Ahlat’ta oldu. Bizanslılar bozuldu. Buna iyice kızan imparator Malazgirt Kalesine hücum edip içerde yaşayan kadın-çocuk ihtiyar ne varsa hepsini öldürdü. Malazgirt’e doğru devamlı yol alan Alparslan 24 Ağustos günü Malazgirt’in doğusundaki Rahva Ovasına ulaştı. Ahlat’a gönderilen kuvvetlerin gelmesi ile kısa bir zamanda karşısına çıkmasına şaşıran Bizans İmparatoru da ordusunu Rahva Ovasının öbür tarafında düzene koydu. Anlaşma tekliflerinin reddetilmesi üzerine savaş hazırlıkları başladı.

26 Ağustos Cuma günü askerlerini toplayan Alparslan atından inerek secdeye vardı ve; “Ya Rabbi! Seni kendime vekil yapıyor; azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ya Rabbi! Niyetim halistir; bana yardım et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret!” diye dua etti. Sonra atına binerek askerlerine döndü ve; “Ey askerlerim! Eğer şehid olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Benden sonra Melikşah’ı tahta çıkarınız ve ona bağlı kalınız. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.”Bu sözler orduyu coşturdu. Büyük şevkle ileri atıldılar. Alparslan son derece kurnazca bir harp taktiği planlamıştı. Hilal şeklinde yaydığı ordusuyla akşama kadar Malazgirt meydanında dövüştü. Şaşkına dönen Bizans ordusu hilalin içine düştü. 200.000 kişilik koca ordu perişan oldu. İmparator esir edildi.

Sultan Alparslan savaştan sonra huzuruna getirilen imparatoru hiç ümid etmediği şekilde affetti. Bizans imparatorunun harp tazminatı ödemesi her yıl haraç ve ihtiyac halinde Selçuklu ordusuna asker göndermesi karşılığında barış andlaşması yapıldı. Fakat Diyojenes İstanbul’a geri dönerken Bizas tahtının el değiştirmesi andlaşmayı geçersiz kıldı. Alparslan da Selçuklu şehzadelerini Anadolu’yu fetihle görevlendirdi. Türkler kısa zamanda Anadolu’ya hakim oldular.

Sultan Alparslan Malazgirt zaferinden sonra 1072 senesinde çok sayıda atlı ile Maveraünnehr’e doğru sefere çıktı. Türkleri bir bayrak altında toplamak istiyordu. Ordunun başında Buhara’ya yaklaştı. Amuderya nehri üzerinde bulunan Hana kalesini muhasara etti. Kale komutanı batıni sapık fırkasına mensup Yusuf el-Harezmi kalenin fazla dayanamayacağını anladı ve teslim olacağını bildirdi. Hain Yusuf Alparslan ’ın huzuruna çıkarıldığı sırada Sultan’a hücum edip hançer ile yaraladı. Yusuf’u derhal öldürdüler. Fakat Sultan Alparslan da aldığı yaralardan kurtulamadı. Dördüncü günü 25 Ekim 1072 tarihinde; “Her ne zaman düşman üzerine azmetsem Allahü tealaya sığınır O’ndan yardım isterdim. Dün bir tepe üzerine çıktığımda askerimin çokluğundan ordumun büyüklüğünden bana ayağımın altındaki dağ sallanıyor gibi geldi. “Ben dünyanın hükümdarıyım. Bana kim galip gelebilir?” diye bir düşünce kalbime geldi. İşte bunun neticesi olarak cenab-ı Hak aciz bir kulu ile beni cezalandırdı. Kalbimden geçen bu düşünceden ve daha önce işlemiş olduğum hata ve kusurlarımdan dolayı Allahü tealadan af diliyor tövbe ediyorum. La ilahe illallah Muhammedün resulullah!...” diyerek şehid oldu. Tahran yakınlarındaki Rey şehrine defnedildi. Yerine oğlu Melikşah geçti.
Sultan Alparslan saltanatı müddetince İslam dinine hizmet etti. İslamiyet’i içten yıkmaya çalışan gizli düşmanlara ve batıni şii hareketlerine karşı çok hassastı. Hatta bir defasında; “Kaç defa söyledim. Biz bu ülkeleri Allahü tealanın izniyle silah kuvveti ile aldık. Temiz müslümanlarız bid’at nedir bilmeyiz. Bu sebepledir ki Allahü teala halis Türkleri aziz kıldı.” demişti.

Alparslan büyük tarihi zaferlerinin yanısıra medreseler kurmak ilim adamlarına ve talebeye vakıf geliri ile maaşlar tahsis etmek imar ve sulama te’sisleri vücuda getirmek suretiyle de hizmetler yaptı. İmam-ı a’zam’ın türbesini Harezm Camii’ni ve Şadyah kalesi gibi pek çok eser inşa ettirdi. Zamanında; İmam-ı Gazali İmam-ül-Haremeyn Cüveyni Ebu İshak eş-Şirazi Abdülkerim Kuşeyriİmam-ı Serahsi gibi büyük alimler yetişmişti
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://turkce.forum.st
POWERADE
Asteğmen
Asteğmen



Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 31
MADALYALAR : -
Kayıt tarihi : 01/02/09

Sultan Alparslan Empty
MesajKonu: Geri: Sultan Alparslan   Sultan Alparslan Icon_minitimePaz Şub. 01, 2009 4:01 am

teşekkürler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sultan Alparslan
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Başbuğ Hacı Alparslan Türkeş
» Fatih Sultan Mehmet (1432 - 1481)
» Kanuni Sultan Süleyman (1495 - 1566)
» Yavuz Sultan Selim (1470 - 1520)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Bilgi Paylaşım :: Yaşam öyküsü-
Buraya geçin: